Ekim 18, 2016

1, 2 ve 3.
Saman kağıdı satan dükkandan çıkar çıkmaz, saman kağıdı satmayan bir başka dükkana giriyorum. Süt ve yulaflı bisküvi alıyorum. Aslında bunu daha önce söylemeliydim. Defterim bitti. Defter almak için çıkmadan önce bir bardak süt ve 2 tane yulaflı kurabiye tükettim. Defter almaya giderken ise yürümeyi tercih ettim. Önce, özenle kulaklığımı mp3 çalarıma sarıp çantaya attım. İnsanları dinlemek, film izlemeye benzer. Mesela kalem düşünürsünüz, kalem duyarsanız. Şaşırırsınız tabi. Sonra şaşırmak kelimesini duyarsınız. Mideniz bulanır. Başınız döner. Sonra bir eczane görürsünüz. Eczane görünce aklınıza astım için her daim yanınızda bulunan ventolin gelir. Ve tabi ki yerde boş bir şişesiyle karşılaşırsınız. Görmek için istemek gerek. Her şey mükemmel ilerler. İstersiniz ve görürsünüz. Her istediğinizi. Her özlediğinizi. Geçmişinizi. Sonra mideniz bulanır. Başınız döner. Kızarırsınız. Eczanenin önünden geçerken bu sefer aynı insanların "sorun, utanç ve aptal" dediklerinizi duyarsınız. Bu süre zarfında olayların anlamsızlığını kavramaya çalışırken, kendinizi yatak odanızda elinizde boş bir defterle bulursunuz. Boş ve anlamsız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder